Bakır, tarih boyunca insanın günlük yaşamının içinde bulunmuş bir metaldir. Kazanlar, tencereler, maşrapalar, sahanlar, tavalar, kovalar, bakraçlar, siniler, tepsiler, taslar, leğenler, ibrikler, sürahiler, güğümler, cezveler… Bilinişi milattan önce 7000 yıllarına dayanan bakırın bazı gıda maddelerinin içindeki asitlerle reaksiyona girip zehirlenmelere, hatta ölümlere yol açan zehirli bileşimler oluşturdukları bilinir. Bu nedenle bakır kaplar kalayla kaplanır.
Kalaylanan kaplar havadan etkilenmez, okside olmaz ve kimyasal maddelerin aşındırmasına karşı da korunmuş olurlar. Devamlı kullanılan bir bakır kabın zehirlenmeye yol açmaması için en azından yılda bir defa kalaylanması gerekir. Bakırın yüzeyinin kaplanmasında kullanılan kalayın insanı zehirleyici herhangi bir etkisi olmadığından besin maddelerinin korunmasında da kullanılır. Örneğin, konserve kutulan kalay kaplı metal saclardan yapılır. Kalayı atmış, yeşil bir renk almaya başlamış bakır tencerelerde yemek pişirilmemelidir.